Malatya’da Mil-May Tekstil’de tehdit iddiası: 210 işçiden 30’u işe başladı
Fırat Bulut
MALATYA –Malatya 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Mil-May Dokuma, 16 Şubat’ta depremden etkilenen çalışanlarına mesaj göndererek, işe devam etmemeleri halinde tazminatsız işten çıkarılacağını bildirdi.
Halktan tepki toplayan ‘işten çıkarma tehdidi’nin ardından fabrika önceki gün işbaşı yaptı. Deprem öncesinde yaklaşık 210 işçinin çalıştığı dokuma fabrikasının ilk vardiyasına yaklaşık 30 işçi gitti. Fabrika yetkilileri ise kimseyi işten çıkarmadıklarını iddia etti.
‘HAYATI ZOR KURTARIYORUZ, NE OLACAĞINI BİLMİYORUZ’
Depremzedeler, fabrika yetkililerinin kendilerini arayarak işe gelip gelemeyeceklerini sorduklarını, ardından personele toplu ihbar göndererek çalışmaya devam edemeyenlerin iş sözleşmelerinin tazminatsız olarak feshedileceğini bildirdi.
Deprem nedeniyle evi ağır hasar gören bir işçi, İstanbul’daki fabrika yetkilisinin kendisini arayarak, “Malatya’daki evimin ağır hasarlı ve kullanılamaz hale geldiğini söyledim. ‘Aileni bırak gel sana yer ayarlayayım’ dedi. Ailemden nasıl ayrılabilirim? Soğukta 4-5 gün parkta kaldık. Beni arayan yetkili İstanbul’da. Adam kendisi gelmiyor, işçileri tehdit ediyor” dedi.
Dokuma fabrikasında yıllardır çalışan bir başka personel de fabrika yetkilisi ile örnek bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek fabrika yönetimine tepki gösterdi. Depremzede personel şu ifadeleri kullandı: “Yıllardır burada çalışıyorum. İstersen tazminatımı ödeyip seni kovabilirsin. İşe zevkimiz için gitmiyoruz gibi. Canımızı zar zor kurtardık, bundan sonra ne olacağı belli değil. İşten ayrılmamız, kanunda da yer alan esaslı bir mazerettir. Gerekirse mahkemeye gideceğim” dedi.
‘KİMSEYE BAĞIŞ YAPMAYACAĞIZ’
Konuyla ilgili tartışmaları sorduğumuz fabrika yetkilileri personele haksızlık etmeyeceklerini sadece çalışanların devam edip etmeyeceğini netleştirmeye çalıştıklarını söylediler. Fabrika yetkilisi, “Biz kimseyi işten çıkarmadık. Depremden etkilenen işçilerimizin işe gelip gelmeyeceğini netleştirmeye çalışıyoruz. Kimin ne zaman işe geleceğini öğrenmek için işçileri aradık. Kimseyi kovmakla tehdit etmedik. İşin bu yönü, işçiler bizimle çalışmaya devam etmek istemezse avukatlarımızın ilgileneceği bir konudur. İşe gelmek istemeyen ve çıkmak isteyen işçiler avukatlarımızla görüşüp hakkını alacak, kimseye haksızlık etmeyeceğiz” dedi.
‘SADECE MALATYA’DAN DEĞİL BİRÇOK FABRİKADAN HABERLER GELİYOR’
Birleşik Dokuma Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen, sorunu diyalog yoluyla çözmeye çalıştıklarını belirterek, haksızlığı kabul etmeyeceklerini söyledi. Türkmen, “Aslında bunun yaşandığı tek yer Mil-May Tekstil değil. Malatya, Antep ve Urfa’daki birçok fabrikadan haber geliyor. Sendika başkanı olarak Mil-May Tekstil’in işvereni Sonay Arıkan’ı bizzat aradım. Konuları görüşmek istediğimi söyledim. Ancak telefonu açar açmaz bizimle hiçbir şekilde görüşmek istemediğini belirterek telefonu kapattı. Yani bu tutum aslında işçilere gönderilen mesajın arkasında olduklarını gösteriyor.”
‘TAZMİNAT ALMADAN İŞ SÖZLEŞMESİNİ FESH EDEMEZLER’
Personelin ağırlıklı olarak beyin sarsıntısı mağduru olduğunu kaydeden Türkmen, “Umarız bir an önce böyle bir uygulamadan vazgeçerler. Deprem nedeniyle uzun süre işe gelemeyecek işçiler bile tazminatsız işten çıkarılamıyor. Ayrıca iş akdini feshedseler bile bunu tazminatsız yapamazlar.”
Türkmen fabrika yönetimine davette bulunarak, “Birlik yönetimi olarak çarşamba günü Malatya’da olacağız. Fabrika yönetimiyle irtibata geçerek çalışanları mağdur eden bu uygulamaya son verilmesini isteyeceğiz. Depremden etkilenen personelin izinli sayılmasını ve deprem mağduriyeti giderilene kadar işten çıkarılmamasını talep edeceğiz. Diyalog yolunu zorlayacağız. Bu uygulamanın devam etmesi halinde fabrika önünde açıklama yaparak konuyu gündemde tutarak bu hak gaspına izin vermeyeceğiz. Haksızlığın olduğu her fabrikada işçilerle birlikte çalışacağız” dedi.
‘İŞ HUKUKU BÖYLE DURUMLARDA YETERLİ DEĞİL’
Depremin mücbir sebep olduğunu söyleyen Emek ve Toplum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Murat Özveri, “İşçi bir haftadan fazla işe gidemezse işverenin iş sözleşmesini feshetme hakkı var, ancak işçiye kıdem tazminatı ödemek zorundadır. Kanun budur” dedi.
Özveri şöyle devam etti: “Mevcut kanunu aynen uygularlarsa böyle olur. Bir hukukçu olarak şahsi fikrimi sorarsanız; Bence ihbar tazminatını da ödemesi gerekiyor. Kanaatimce, işçi işe iade davası açtığında makul ve nesnel bir nedenle işe gidemeyecekse bu durumun olağanüstü niteliği dikkate alınarak işe iadesine karar verilmelidir. Ama dediğim anlamda bir emsali yok. Ne yazık ki, mevcut yasal uygulama bu. İş kanunu bu tür durumlarda yetersiz kalıyor.”
Depremin getirdiği olağanüstü durum nedeniyle işçilerin işlerinin korunması için fesih yasağı getirilmesi gerektiğini savunan Özveri, “Bu yasağa rağmen işçi çıkarılıyorsa aynı kanun değişikliğinde yer almalı” dedi. işçinin alacağı tüm hakların ödenmiş olması.”
‘İŞÇİ YASAL OLARAK KIDEM TAZMİNATI ALMAKTADIR’
İş Güvenliği Uzmanı Seyit Karaman, işe gitmemenin tek taraflı fesih hakkı doğurduğunu ancak afet ve deprem bölgesinde durumun farklı olabileceğini söyledi. Karaman, şöyle devam etti: “Eğer işçi beyin sarsıntısı nedeniyle işe gidemezse ve iş sözleşmesi tazminatsız feshedilirse işçinin yasal olarak kıdem tazminatı alabileceğini düşünüyorum. Kişi deprem veya başka bir nedenle çalışamayacak durumda ise açılacak dava ile hakkını alır. Ayrıca çalışanlara bariz kurallar çerçevesinde tek taraflı fesih hakkı verilmektedir. 6331 sayılı İş Kanunu’nda ‘Personelin çalışmasıyla ilgili ciddi bir risk varsa ve bu risk ortadan kaldırılmazsa personel iş sözleşmenizi tek taraflı olarak feshedebilir’ diyor.”